1915 Ermeni Soykırımı'nda, 38 Dersim
Katliam'ında, 6-7 Eylül 1955 olaylarında, 1977'de 1 Mayıs Katliamı'nda, 1978
Maraş – 1980 Çorum Katliamlarında, Diyarbakır Cezaevi'nde, 1993 Sivas
Katliamı'nda, 2000 yılı "Hayata Dönüş" isimli operasyonda, Uğur
Kaymaz'ın 12 yaşındayken 13 kurşunla öldürülmesinde, Ceylan Önkol'un 14'ünde
bombalanmasında, 2011'de Uludere'de 35 köylünün Türk Savaş Uçaklarıyla
bombalanmalarında... olduğu gibi Hrant Dink Davası'nda da gelenek değişmedi. “Türkiye
Cumhuriyeti Devleti”, hükümetiyle, yargısıyla, istihbaratıyla, ordusuyla,
emniyetiyle... katilleri korumaya devam etti.
"Hrant Dink
cinayeti davası, beş yılın ardından 25. duruşmada karara bağlandı. Örgüt
suçundan tüm sanıklar beraat ederken, Yasin Hayal müebbet hapis cezasına
çarptırıldı. Tuncel ise, Dink cinayetinden beraat ederken, Mc Donald's
bombalamasından ceza aldı ancak tahliye edildi." – Bianet, 18 Ocak 2011
"Cezadan çok beraat kararı çıktı – Dink davası hüsranla
bitti. Mahkeme 'örgüt yok' dedi, 'büyük abi' Tuncel ceza bile almadı. Savcı
karara itiraz etti." – Radikal, 18 Ocak 2011
Hrant Dink’in avukatlarından sevgili
Fethiye Çetin’in dava sonrasında yaptığı açıklama metninden:
“Arat Dink, bizimle dalga
geçtiler demişti. Meğer dalganın en büyüğünü en sona saklamışlar. Meğer, Hrant Dink cinayeti,
Pelitli’deki birkaç kendini bilmez tarafından işlenmiş. Bu kadarını
beklemiyorduk."
...
...
"Bu gelenek devam ediyor.
Bugün bu kararla bir daha tescil ettiler. Bu devletin katil, halkını
bombalayan, imhacı, suikastçı, katliamcı, kundakçı gibi sıfatlarla yan yana
alınmasından ve bu sıfatlarla birlikte telaffuz edilmesinden çok rahatsız
olanlar, devleti bu sıfatlardan arındırmak için hiçbir çaba sarf etmediler,
ellerindeki fırsatı da ellerinin tersiyle ittiler. Kanlı ve acılı tarih ve bu
tarihi yaratan gelenek de yüzleşmek, arınmak ve böylece yeni cinayetlere bir
daha asla diyebilmek ve yüzleşebilmek için bu dava eşsiz bir fırsattı ama onlar
bu fırsatı kullanmadılar ve kullanmak da istemediler."
"Daha düne kadar devletin
ötekisi olmak ve hedefi olanlar, yani bugünün egemenleri, bugünün siyasileri,
bugün kendilerini ötekileştiren gelenekle ittifak kurmuş görünüyor ama
bilsinler ki bu ittifakları geçicidir, devlet dönüşmediği sürece geçicidir. Bu
gelenek önce geçici müttefiklerini yiyerek, yok ederek yoluna devam etmiştir.
Bugün bu kararla cinayet tetikçilerinin yargılandığı dosyanın ilk safhası
kapandı ama bu dava bitmedi. Biten bir komedi dosyasıdır. Bizim için bu dava
yeni başlıyor. Gideceğimiz pek çok yol ve kullanacağımız çok sayıda alan var.
Bunların her birini büyük bir kararlılıkla kullanacağız. Karanlıkların
sorgulanması, faillerin yargılanması ve bu dava biz ’bitti’ diyene kadar devam
edecek."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder