Bi punduna getirip yine İstanbul’dan
Arıklı’ya kaçmayı başardım. İş güç vakti, sürekli yatışın ve İstanbul’dan
kaçışın nasıl mümkün olduğu ve/veya Arıklı’nın neresi olduğu ise bu yazıyla
ilgisi olmayan, işbu sebeple belki ileride (inşallah diyeyim) sözünü edeceğim
mevzular...
Neyse, dün gece internette dolanırken
içimde Bajar dinleme isteği hasıl oldu. “Birden” diyemeyeceğim zira buralara
geldiğimden beri -pek de itibar etmediğim- haberleri takip etme alışkanlığım
nüksetmiş, birbirinden sinir bozucu gündem maddeleri sonrası gayet arabesk
dürtülerle (bu noktada yanlış anlanmak istemediğimden parantez açma gereği
duyuyorum, zira arabeski severim) Bajar
dinlemek istemiştim. (Bir parantez daha açıp, Bajar’ın icra ettiği müziğe
arabesk diyemeyeceğimi ama Duman ya da Hayko Cepkin gibi arabesk bir damar
içerdiğinin de yadsınamayacağını söylemek isterim.)
Bu durumda ulu Youtube yardımıma
yetişirken pek de alakasını çözemediğim bir şekilde Sırrı Süreyya Önder’le
Engin Günaydın’ın sohbet ettiği bir videoyu, Bajar’ın bir videosunu takiben
tavsiye ederek gecenin seyrini de değiştirmişti.
Nihayet sadede gelirsem, bazı mevzuları
sonra bahsetmek üzere geçmeme rağmen lafı bu kadar uzatabildikten sonra
diyeceğim odur ki, bu yazının konusu Zeki Demirkubuz’un Yeraltı filmi
bağlamında Sırrı Süreyya Önder ve Engin Günaydın’ın “En Heyecanlı Yeri” adlı
programda yer alan sohbetleri...
Filmdense bahsetmeyeceğim, zira ben
de Sırrı Süreyya Önder gibi filmi
izlemedim : ) Zaten aylardır sinemaya gittiğim mi var, en son “Bir Zamanlar Anadolu’da”,
o kadar yani.
Adet yerini bulsun, filmin fragmanı şurada
bulunsun:
Sohbete gelirsek, videolar 2 bölüm halinde
yayımlanmış. Youtube’ta gelişigüzel yer alan bir sürü video var, sanırsam
sohbetlerin tamamı şu 2 videoda mevcut. Videoları sayfayı iyice kastırmamak
adına embed etmiyorum, linkleri ekliyorum:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder